çok güzel bir flim aksiyon macara fantastik dram yani ne desen var bu flimde bide 3d yapmışlar ben ce herkes izlesin
Filme yorum yaz
walla herhalde bu film kutsal damacanadan fazla tutulacağa benziyor.
Filme yorum yaz
BLACK SWAN (SİYAH KUĞU)
“Pi” (1998) “Requiem for a Dream” (2000) “The Fountain” (2006) ve “The Wrestler” (2008) gibi filmlerle kendi sinema dilini oluşturan yönetmen Darren Aronofsky yine yönetmeliğini yaptığı Black Swan (Siyah Kuğu) filmiyle sinema kariyerinin doruk noktasını yaşamaktadır.
Black Swan’in en önemli özelliği yine Darren Aronofsky filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz bir geçişi, bir dönüşümü içerisinde barındırmasıdır. Filmde yoğun bir şekilde cinsellik ve şizofrenik temalar üzerinde yoğunlaşılmıştır. Özellikle de cinsellik ve özgürlük, kötülük ve mükemmeliyet teması birbiriyle ilişkilendirilmiştir.
Filmin ilk sahnelerinde oldukça masum, içine kapanık ve kırılgan bir karakteri canlandıran Nina’nın siyah kuğuya dönüşmesi tam anlamıyla filmin kırılma noktası olan Lilly ile lezbiyen ilişkiye girdiği sahnede başlar. Lilly’e olan hayranlığı ve merakı onunla en sonunda ilişkiye girerek doruk noktasına ulaşmaktadır. Nina bu sahnede annesinin, kendisine uyguladığı psikolojik baskıyı kırarak özgür kalmaktadır. Artık o da “kötü” olmuştur. Özgürlüğe kavuşmuştur. Kişiliğinde bastırılmış olan siyah kuğu ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu sahneden sonra Nina ve Lilly karakterleri ayırt edilemez derecede birbirine benzer hale gelecektir.
Filme yüzeysel olarak bakıldığında kötü olmak mükemmel olmaktır mesajı verilmektedir. Bu mesaj Nina’ya hocası tarafından “kendini serbest bırak”, “zayıf olan mükemmel olamaz” gibi cümlelerle aşılanmaktadır. Filmde verilen mesaj aslında “mükemmel olmak imkansızdır; eğer kişi mükemmelse bu bir hastalıktır” alt mesajını içinde barındırmaktadır.
Senaryosu kadar kurgusu ve görselliğiyle de ilgi çekici bir film olan Siyah Kuğu’da mesajın veriliş şekli ve anlatım tarzı yine Darren Aronofsky filmlerinden olan The Fountain (2006), Requem for a Dream (2000) gibi filmlerin karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Yani filmde sürekli bir dönüşüm, fiziksel ve ruhsal bir değişim söz konusudur. Yine kurgusal sıralanış bakımından da benzerlik göstermektedir.
Filmin kurgusu şizofren bir dünyanın gerçekliğiyle harmanlanmıştır. Verilen mesajın özelliği ise aslında kişinin aşırı olan hırslarının en çok kişinin kendisine zarar vereceği, aslında kötüyü dışarıda değil, kendi içimizde aramamız gerektiği gerçeği ile izleyicisini yüzleştirmesidir.
Barış FİŞEK
Filme yorum yaz
ŞideTTLe TavsiYe ediyorum...Herkesin MerakLa izLeyeßiLeceği ßir fiLm :)
Filme yorum yaz
Çok eğlenceli bir animasyondu. Bi kaç yerde şurası da böyle olsa daha sağlam olur dedirtiyo ama güzeldi yine de ya ben sevdim...
Filme yorum yaz
Zengin bir ailenin oğlunun, ailesinin onun için çizdiği yoldan ayrılacak mı ayrılmayacak mı hikayesi. Bunu yaptıracak olanınsa aşk olduğunu biliyoruz. Asla kaçırmayından ziyade İzlenilebilecek bir film olmuş gibi. Çünkü bizim insanımız bu zenginliği değil Kemal Sunal filmlerinin de bize gösterdiği ve göstermeye de devam ettiği yoksulluğu yaşıyor. Onun için yabancı oldukları konular ama ilgi de uyandırabilir çünkü insan çoğu zaman kendinde olmayanı ister. Bunu bize filmin gişesi söyleyecek...
Filme yorum yaz
Çok göz önünde olmayan; bir yabancının ''bu yüzyılda böyle nedenlerden ayrılık, kavga, hatta cinayet mi olur'' dedirten oysa kimsenin konuşmasa da herkesin bildiği, konuşsalar da olanın yine büyük umutlar besleyen küçük insanlara olduğu bir konuyu işlemiş film. Güzel mi işlemiş onu görücez..! İstanbul film festivalinde bu filme mutlaka giricem ama buruk bir şekilde. Çünkü; İlerde benim işlemek istediğim bir konuydu. Sizinde filmi izlemenizi tavsiye ederim...
Filme yorum yaz
Matt Damonun bu güne kadar beğenmediğim bir filmi yok.
fragmanlarından gördüğüm kadarıyla The adjustment bureau
da hayal kırıklığına uğratmayacağa benziyor.
Filme yorum yaz