Güz Sancısı
Behçet, siyasetle yakın ilişkili, zengin bir toprak ağasının oğludur. İstanbul'da Hukuk Fakültesi'nde asistanlık yaparken, yetiştiriliş tarzı ve babasının etkili kimliğinin gölgesinde milliyetçi bir bakış açısına sahip olur.
Behçet'i siyasi görüşlerinde çıkmaza sokucak olan olay, oturduğu dairenin karşı dairesinde oturan Rum kızı Elena'ya aşık olması olcaktır.Elena, Beyoğlu'nda eski bir fahişe olan babaannesini tarafından üst düzey bürokratlara sunulan bir fahişedir.
Gerginleşen siyasi ortamda, Elena ile Behçet arasındaki aşk daha da imkansız bir hal almaya başlar. İkisi tamamen farklı taraftardadırlar. Behçet, politik düşüncelerin daha da belirginleştiği bir yolda yürürken; attığı her adım onu, düşman uyruğundaki Elena'dan, biraz daha uzaklaştırmaktadır. Elena ise, babaannesinin ona biçtiği, çıkışı olmayan hayatın engellerini Behçet'e duyduğu aşkla zorlarken, sevgilisini teslim alan milliyetçi siyasetin duvarlarına çarpacaktır.