Çocukken ailesiyle Çar'ın Rusya'da yaşamalarını istemedikleri için göçe zorlanan bir Malakan olan Mişka, maddi sıkıntıya düşmüştür ve borçlarını ödemek için ailesinden kalan piyanoyu satmak istemektedir. Karslı köy kızı Alma ise bu piyanoyu çalabilmek için adeta deliriyordur.
Köyün huysuz ihtiyarı Popuç, Mişka’dan nefret eder ve köyde yaşamasını istemez. Köylüler bir zarar görmedikleri hatta sevdikleri kendi halinde, barışçı, yardımsever Mişka ile Popuç arasında kalmışlardır.
Mişka ve Popuç'un torunu Alma arasında oluşan sıcak bir dostluk üzerinden köyün kendine has hikayeleri ortaya çıkar.